1. isim Oyuk veya çukur bir şeyin en alt bölümü"Denizin dibinde oltanın ucu, etrafında izmaritler oynaşıyor." - A. Ümit
2. Taban"Tencerenin dibi."
3. Dikili duran bir şeyin yerle birleştiği nokta ve çevresi veya bir şeyin yanı başı"Erkeklerin hepsi duvar dibindeydiler şimdi." - A. Kulin
4. Kapalı bir yerin kapıya göre en uzak bölümü"Karagöz perdesinin karşısına dizilmiş koltuklardan en diptekine oturdu." - A. İlhan
5. Arka, kıç"Hepsi de tavuğun dibinden sabah sabah çıkmış, taptazedir." - E. E. Talu